Memur Maaş Zammına veya Enflasyona Endeksli Ev Satın Alınabilir Mi?

Memur Maaş Zammına veya Enflasyona Endeksli Ev Satın Alınabilir Mi? Örneğin TOKİ kimi zaman bu şekilde ev satıyor. Bu şekilde ev satın alınabilir mi?

Gerek resmî kurumlar gerekse özel kuruluşların enflasyon veya memur maaş zammına endeksli uzun vadeli ev sattıkları görülmektedir. Bu durumda evin peşin satım bedeli olarak bir fiyat belirlenmekte, vadeli ödeme yapılacağında ise vade tarihi belli olmakla birlikte toplam olarak ödenecek bedel belli olmamaktadır. Burada satım bedelinin belirsizliği meselesinin akde nasıl etki edeceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Aşağıda konuyla ilgili görüşlere temas edip tercih ettiğim görüşü ortaya koyacağım. 

Birinci görüş: Bu satım caiz değildir. 

Vâdeli bir satımda satım bedelinin bilinir olması tüm mezheplere göre şarttır. Bu şart sağlanmadığı takdirde Hanefîler dışındaki mezheplere göre akit [eş anlamlı olmak üzere] bâtıl / fâsit olarak nitelendirilir ve hiçbir hüküm ifade etmez. Hanefîlere göre ise fâsittir, bilinmezlik ortadan kaldırılmalıdır. Fasit bir akdi bilerek yapmak ise caiz değildir. Buradaki bilinmezlik "tarafları anlaşmazlığa götürebilecek" bilinmezlik kapsamında yer alır. Bu şartlar altında belirtilen şekilde ev satın almak caiz değildir. Uzun vadeli ev satımının caiz olması için, vade içinde evin ne kadar olabileceği devletin önceki yıllardaki ortalama enflasyonu dikkate alınarak belirlenmeli, ev satın alacak kişiye on veya yirmi yıllık vadede toplam olarak ne ödeyeceği baştan net olarak açıklanmalıdır.

İkinci görüş: Bu satım caizdir. Akitleri bâtıl veya fâsid kılacak olan belirsizlik [cehâlet] tarafları anlaşmazlığa götürebilecek özellikte olan cehalettir. Bu raddeye varmayan belirsizlikler akdi ifsad etmez. Mesela mudarebe akdinde mudaribin kâr edip edemeyeceği, kâr ederse ne miktarda edeceği belirsizdir. Bununla birlikte kâr olması halinde bu kârın hangi oranda paylaşılacağı belirlendiğinde bu belirsizlik bir ölçüde giderilip bir ölçüye bağlandığı ve artık tarafları anlaşmazlığa götürecek seviyenin dışına çekildiği için akit caiz olmaktadır.

Klasik dönem fıkıh kitaplarında, vadeli satımda satım bedelinin baştan belirlenmesi istenmiş, bu konudaki belirsizliğin "tarafları anlaşmazlığa götürebilecek" bir cehalet olduğu, bu sebeple akdi fasit kılacağı belirtilmiş olmakla birlikte vadedeki belirsizliğin azaltılması durumunda hükmün ne olacağı belirtilmemiştir.

Enflasyon veya memur maaş zammına endeksli ev satımlarında, vade bitiminde evin toplam maliyetinin ne olacağının belli olmaması "tarafları anlaşmazlığa götürecek bir belirsizlik" olarak görülemez. Çünkü ev taksitlerinin her altı ay veya her yıl ne oranda arttırılacağı baştan sabit bir esasa [enflasyon oranı veya memur maaş zammı] bağlanmıştır. Bu oranın en baştan bilinemiyor olması tarafları anlaşmazlığa götürecek bir durum değildir.

Tercih: Şahsen ikinci görüşü tercih ediyorum. Bunun gerekçelerini şu şekilde belirtmek mümkündür:

1) Fıkıh kitaplarındaki "tarafları anlaşmazlığa götüren her belirsizlik akdi fâsit kılar" ilkesinin mutlak ve genel geçer bir ilke olmakla birlikte hangi tür belirsizliklerin bu kapsamda görülmesi gerektiği meselesi, yani ilkenin somut durumlara tek tek uygulanması çağlara, durumlara, akit tiplerine göre değişebilir.

2) Mutlak belirsizlik ile mukayyed belirsizlik aynı kapsamda görülemez. Klasik fıkıh literatüründe ortaklık mahiyetindeki akitlerin neredeyse tamamında [mudarebe, müzaraa, muğarese, müsakat] mukayyed bir belirsizlik olmasına rağmen akitlerin geçerli olması fukahanın da bu anlayışta olduğunu göstermektedir. Yukarıda belirtilen hüküm, meselenin yalnızca “fiyattaki belirsizlik” noktasıyla ilgilidir. Söz konusu kurumların satımlarında başka açılardan fıkhın aradığı şartlar yer almıyorsa onlar ayrıca değerlendirilir.

16.04.2025
Prof. Dr. Soner Duman
Kaynak:
Prof. Dr. Soner Duman