Dünyalık Peşinde Koşmak Kötü mü?

Dünyalık Peşinde Koşmak Kötü mü? 

Rivayet yönünden sahih derecesinde olmamakla birlikte Allah Resûlü’ne nispet edilen bir rivayete göre o şöyle buyurmuştur: 

“Kim ki helal yoldan olmak kaydıyla başkasına yüzsuyu dökerek bir şey istememek, ailesinin ihtiyaçlarını temin etmek, konu-komşuya yardım etmek amacıyla dünyalık [mal-mülk] elde etmek için çalışırsa yüzü dolunay gibi parlak olduğu halde Allah’a kavuşur. Kim de helalinden olsa bile servetiyle böbürlenmek, mal çoğaltmak, insanlara gösteriş yapmak için dünyalık talep ederse Allah’a kavuştuğunda [öldüğünde] onu kendisine öfkelenmiş halde bulur.”

 Aslında bu hadis “ameller niyetlere göredir” hadisinin bir uygulaması mahiyetindedir. “Dünyalık elde etmek”, bunun için çalışıp çabalamak, ter dökmek tek başına ne övülecek ne de yerilecek bir şeydir. Bunu övgüye veya yergiye layık kılacak olan şey, bunu yapan kimsenin niyet ve amacıdır. 

Bir kimse iffet ve vakarını korumak, çoluk-çocuğunu, ailesini el âleme muhtaç etmemek, başkalarına da yardımcı olmak amacıyla çalışıp çabalıyorsa yaptığı şey Allah’ın razı olacağı, sevap vereceği bir şeydir. Buna karşılık bir kimse lüks ve israfa dalmak, millete çalım satmak, servetiyle böbürlenmek amacıyla bunu yapıyorsa velev ki bu kazancını helal yoldan kazanmış bile olsa Allah’ı öfkelendirecek bir iş yapmış olur. Bu servet başına bela olur. 

Zühd denilen şey malın kendisini değil gayr-i meşru mal sevgisini terk etmektir. Müslüman, helalinden olmak ve salih bir niyet ve meşru bir amaca tahsis etmek amacıyla dünyalık kazanıp hayır-hasenat yapmanın peşinde olmalıdır. Allah Resûlü (s.a.v.) ne güzel buyurmuş: “Sâlih bir kimseye ait olan sâlih bir mal ne güzeldir!”

15.04.2025
Prof. Dr. Soner Duman
Kaynak:
Prof. Dr. Soner Duman