Bir Malı Satın Almak İçin İncelerken Malın Telef Olması / Hasarlanması Durumunda Nasıl Davranmak Gerekir?
Çarşı-pazarda, markette, ayakkabıcı, giyim mağazası, kitapçı vb. yerlerde alışveriş yaparken satın almayı düşündüğümüz malı alır inceleriz. Bizim malı incelediğimiz esnada malın başına bir şey gelse ne olur? Örneğin bir giyim mağazasında elbiseyi denerken elbise patlayıp yırtılsa, bir kitapçıda çocuğumuza suluboya almak isterken boya kutusu elimizden düşüp kırılsa, bir markette aldığımız makarna paketi elimizden düşerek patlasa, bir züccaciyecide baktığımız fincan takımı kırılsa ne olur?
Burada iki durumu birbirinden ayırt etmek gerekir:
1. Bir malı satın almayı düşündüğünü ifade ederek teslim almak (sevm-i şirâ)
Bir kimse, mal sahibi ile malın fiyatı üzerine konuşmuş, malı satın almaya karar vermiş olarak ona "malı bana teslim et, razı olursam satın alacağım" demiş ve mal sahibinin izniyle malı elinde bulunduruyorsa artık malın sorumluluğu ona geçmiştir. Bunu sağlayan şey fiyatın belli olması ve kişinin malı sırf bakmak için değil satın almaya karar verdikten sonra almış olmasıdır. Bu malın başına bir şeyin gelmesi iki şekilde olur:
a) Malı elinde bulunduran kişinin malı bilerek-isteyerek telef etmesi / tüketmesi / hasarlı hale getirmesi. Bu durumda kişinin satım bedelini ödemesi gerekir. Çünkü onun bu yaptığı, delaleten satım akdine razı olmak, icabı kabul etmektir.
b) Malı elinde bulunduran kişinin elinde malın onun isteği dışında telef olması
Bu durumda malı elinde bulunduran kişinin satım bedelini değil malın telef olduğu esnadaki piyasadaki gerçek değerini ödemesi gerekir. Mesela gerçek değeri 50 Tl olan bir fincan takımı indirime girip 30 TL'ye satılıyor olsa, bir kimse onu satın almaya karar verdikten sonra mağaza sahibine "şu takımı bir açıp bakayım da içinde kırık vb. var mı?" dedikten sonra kutuyu alırken elinden düşürse bu kişinin ödemesi gereken bedel 30 TL değil, 50 TL olur. (Mağaza sahibi 30 TL'ye razı olursa o başka)
2. Bir malı henüz satın almaya karar vermeden önce görüp incelemek için elde bulundurmak (Sevm-i nazar)
Bir kimse henüz satın almaya karar vermediği bir malı alıp almayacağına karar vermek üzere incelemek üzere alsa veya bir kimseye göstermek üzere alsa ve bu esnada malın başına bir şey gelse mal kişinin elinde emanet hükümlerine tabi olur.
Buna göre, bir kimse bir kitapçıda yeni gördüğü bir kitabı incelerken kitap onun kusuru olmaksızın kopup dağılsa, bir kimse elbise mağazasında elbiseyi denerken kendi kusur ve ihmali olmaksızın elbisenin başına bir şey gelse bunu tazminle yükümlü olmaz. Burada ölçü, kişinin malı almaya karar vermemiş olması ve satıcı ile bu yönde bir anlaşma yapmamış olmasıdır.
15.04.2025