Akitlerde yazılı belge veya şahit tutmak zorunlu mudur?
Alacak–borç ilişkisinin, adi veya resmî bir belge ile yazılı olarak kaydedilerek güvence altına alınması, menduptur. Yazılı belgenin şekli ve hangi belgelerin yazılı delil sayılacağı konusunda o yörede geçerli olan teamül esas alınır. Tarafların haklarını zayi edecek şekilde yazılı belgelerin tahrif edilmesi, gizlenmesi veya yok edilmesi haramdır. Finansal işlemlerin şahitlerle güvence altına alınması menduptur. Şahitliği kabul etmek müstehap ve ihtiyaç anında gereğini yerine getirmek farzdır. Yalancı şahitlik ise, büyük günahlardan olup haramdır. İslam dininin haram kıldığı faizli borç alma gibi tasarrufların yazılı belge veya şahitlerle güvence altın alınması caiz değildir.
Alacakların, yazılı belge ile kayıt altına alınması mendûb bir uygulamadır. Borç âyetindeki (el-Bakara, 282.) “Ey İnananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız.” ve “Borç büyük veya küçük olsun, onu süresiyle beraber yazmaya üşenmeyin.” emirlerinin zahir ifadesine dayanarak borç ilişkisinin yazılı belge ile kayıt altına alınmasını vacip kabul eden İbn Hazm’ın aksine fıkıh âlimlerinin çoğunluğu bunu mendûb kabul ederler. Âlimlerin çoğunluğu, bizzat bu âyetin, borçluya güvenilmesi durumunda borç ilişkisinin yazılı olarak kaydedilmemesine müsaade ettiğini belirterek bu hükmü vermişlerdir. Nitekim borç âyetinin devamındaki âyette geçen “Şayet birbirinize güvenirseniz, güvenilen kimse borcunu ödesin. Rabbi olan Allah’tan sakınsın.” anlamındaki ifade bunu göstermektedir. Hangi yazılı belgelerin delil olmaya elverişli olacağı örf ve teamüle göre belirleneceği hükmü, İslam dininin, yazılı belge için çerçevesi belli yöntem koymamasına dayanır. Borç ilişkisinin şahitlerle desteklenip güvence altına alınmasının delili borç âyetindeki “Erkeklerinizden iki şahit tutun; eğer iki erkek bulunmazsa, şahitlerden razı olacağınız bir erkek, biri unuttuğunda diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir.” anlamındaki ilahî buyruktur. Fıkıh âlimlerine göre şahitlerle delillendirme, yazılı belge deliline göre daha kuvvetli kabul edilmiştir. Ancak bu durum son dönemlerde değişmiştir. Artık kanunlar, çok nadir bazı meseleler dışında şahitliğe önem vermemekte, yazılı belge ve delilleri esas kabul etmektedir.
25.01.2025