Selamünaleykum Hocam. Sosyal mecralarda firmaların adına ya da kendi ticari faaliyetimiz için reklam verirken bazen hanımları paylaşmak zorunda kalıyoruz. Saçı açık, kolu açık vs. Hanımlara hitap eden marka da olsa müstehcen olmadığı sürece açık bir hanımefendiyi paylaşmak caiz midir? Burada müstehcenliğin ya da açıklığın sınırı nedir?
1) İlk olarak, mevzuyu akit açısından yani salt hukuki açıdan incelemek gerekir. Kimsenin izni olmadan resmini reklamda kullanmak zaten ne yasal olarak ne de dinen düşünülemeyeceğine göre, bir kadının izni dahilinde resmini kullanmak ya bir parasal bedel karşılığında veya bilâ bedel olmak üzere iki şekilde tasavvur edilebilir:
a) Para karşılığında resmin satıma ya da bir diğer ifadeyle icareye (kira sözleşmesi) tabi tutulması dinen uygun değildir. Zira mükerrem bir varlık olan insanın resmi dahil hiçbir cüzü alınıp satılan bir mal veya meta hâline getirilemez.
b) Kadın resminin karşılıksız bir surette reklam vb. amaçlı kullandırılması ise konunun ikinci boyutunu, yani aşağıda ele alınacak olan ahlaki boyutunu ilgilendirmektedir.
2) Konunun ahlaki temeline eğilecek olursak, İslam’ın ahlaki ilkelerine göre kadın, çocukken anne babasının cennete girmesine vesile olan; evlendiğinde eşinin dinini tamamlayan; anne olduğunda ise evladı için cennetin anahtarı olan değerli bir varlıktır. Kendisine bu kadar önem ve değer atfedilen kadının, doğal olarak görülen yüzü ve elleri hariç vücudunun tamamı avrettir; yabancı erkekler tarafından görülmemelidir. Bununla birlikte, özellikle buluğ çağına eriştiğinde yüz ve ellerin dahi sosyal hayatın ve yasal zorunlulukların gerektirdiği zaruret ölçüsü dışında namahrem insanlar tarafından seyredilmesi ya da reklam panolarında teşhir edilmesi dinin yüce ahlaki hedefleriyle de örtüşmemektedir.
Bu temel bilgilerden hareketle, müstehcenlik şöyle dursun, açık veya tesettürlü olmasına bakılmaksızın, kadının bir reklam aracı hâline getirilerek teşhir edilmesi dinen uygun değildir; alternatif araç ve yöntemlere bakılmalıdır.
En doğrusunu Yüce Allah bilir.