Evim firmaları (Eminevim, fuzulev vb.) aracılığıyla ev yada araç almak caiz mi? Değise neden? 'Başvurmayı planladığım uygulama şu şekılde: 40 aylık taksit ödeyeceğim. 10. ayda yapacağım ara ödeme sonrası 11. ayda sisteme girerek belirlemiş olduğumuz toplam ev parasını bana verecekler. Kalan borcum için de ipotek olacak evin üstünde.
Evim firmaları olarak tanınan sektörün mensup olduğu yapı, Tasarruf Finansman Sistemi (TFS) olarak adlandırılmaktadır. İlgili yapının kuruluşunda altın/para günü mantığı etkilidir. Ancak sistemin kendi içerisinde farklı dinamikleri bulunmaktadır.
Sektör başta konut ve taşıt olmak üzere farklı varlık teminlerinde son dönemde gittikçe yaygınlık kazanmıştır. Sistemin temel unsurları; sistem katılımcıları/müşteriler ve sistemin koordinasyonunu sağlayan kurumlardır. Bu çerçevede kanuni manada sistemin tanımlanması ve fetvası/fıkhi hükmü yönetmelik düzeyinde yapılan düzenlemelerle şekillenmektedir. Nitekim BDDK’nın 2021 yılı nisan ayında yaptığı düzenlemenin[1] öncesinde verilen fetvalar ile bu düzenleme sonrasında verilen fetvaların farklı olması tabiidir. Bu kapsamda bizim değerlendirmemiz ifade edilen tarihteki kanuni düzenleme sonrasını esas almaktadır.
Mevcut yapısı itibariyle ister çekilişli ister çekilişsiz olsun tüm yöntemler; bir varlığın elde edilmesi sürecindeki finansman teminidir. Şirketle müşteriler arası ilişki yahut müşterilerin kendi aralarındaki ilişki, fıkhi olarak karz akdidir. Durum böyle olunca iki tür karz ilişkisi gündeme gelecektir.
Yukarıda beyan edilen detaylı gerekçeler neticesinde TFS şirketleri aracılığıyla konut yahut araç temini caiz değildir. Ancak sistem ile ilgili şu düzenlemelerin yapılması halinde bu kanaatimiz cevaza dönüşebilecektir:
Tasarruf fon havuzuna şirket hiçbir şekilde dahil olmamalıdır. Sistemi ortalık/müşârake hükümlerine göre yapılandırmaya dönük öneriler oldukça kıymetli olmakla birlikte bu önerilerin hukuki zeminde temellendirilmesi elzemdir. Kanun ve yönetmelik düzeyindeki düzenlemelerden önceki ticari kaygılar, her ne kadar son düzenlemelerle giderilmiş olsa da fıkhi açıdan bu düzenlemelerin nihai olmadığı bilinmelidir. Bu çerçevede, tıpkı katılım bankalarında olduğu gibi TFS danışma kurulu oluşturulmalı ve sistemde kayıtlı şirketlerin gerek kuruluş gerekse işleyiş süreçleriyle ilgili somut, uygulanabilir kararlarla/kurallarla denetlenmelidir. Nitekim bunun mevcut örnekleri üzerinden uygulanabilir bir öneri olduğu şüphesizdir. Netice olarak hem sistemi kullananların hassasiyetleri gözetilecek hem de sistem aracısı şirketlerin ‘faizsiz’lik iddiaları hakikate dönüşecektir.
Şüpheniz her şeyin en doğrusunu Cenâb-ı Hak bilir.
Doç. Dr. Yusuf Erdem Gezgin
11.08.2025
Üsküdar/İstanbul
[1] Resmi Gazete, Tasarruf Finansman Şirketleri Yönetmeliği (Tasarruf Finansman Şirketleri Yönetmeliği), 6361 (07 Nisan 2021).
11.08.2025